Köylülerin ana gelir kaynağı hayvancılık ve tarımdır.Tarımda girdi fiyatlarının yüksek olması ve yanlış tarım politikaları sonucu, tarımla uğraşan köylülerin tarlalarını ekemez hale gelmesine, ayrıca hayvancılıkla uğraşanların da hayvan yemlerinin aşırı yüksek fiyatlı olması, süt ve peynir satışı için pazar imkanı bulamamalarını beraberinde getirmektedir.
Öte yandan meraların daralmasıyla
şehre göç zorunlu hale gelmiş. Bunun yanında
şehirdeki sağlık, eğitim, ulaşım, güvenlik imkanlarının ve sosyal yaşantının daha çekici olması sebebiyle, şehirde hamallık yapma pahasına göç yapılmaktadır. Bunun sonucu şehirde çarpık yapılaşma meydana gelmiş, bu da beraberinde su sorununun ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Daha önceki belediye başkanları kalıcı bir çözüm bulmadıkları için
Karacadağ’dan getirilen su ile her yıl ihtiyaç doğrultusunda sondajlarla su kuyularını ilave ederek su sorunu kısmen de olsa halletmeye çalışıyorlardı.
Başkan AYŞE ÇAKMAK 2021’de verdiği bir beyanda yıl sonunda ya da en geç 2022’nin başında arıtma tesisinden bahsederken “şebekelerimize arıtılmış temiz suyumuzu vereceğiz. Hayırlı ve güzel bir sonuç elde edeceğimizi düşünüyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.
Ama hala o proje gerçekleşmedi ve
ne yazık ki bu yaz da su sıkıntısı olacak gibi görünüyor.
Su, hayati bir meseledir.
İhmal edilemez.
Ya bir an önce su arıtma tesisi aktif hale getirilmeli, ya da yaz aylarının da gelmesiyle hangi mahallelerde kaç su kuyusu vurulacaksa şimdiden tespit edilip bir an önce su kuyuları ilave edilmelidir.
Millet isyan etmeden
vatandaşların mağdur olmaması yönünde önlemler alınmalıdır.
Başkandan öncelikli ricamız
bir an önce Fırat Nehri Su Projesini bitirmesi ve
şehrimize temiz içme suyu vermesi için gerekli adımları atmasıdır.