Gündem

Tescilli Altın Modeli Kişnişli Kolye Üretimi Krizle Karşı Karşıya

Diyarbakır’da tescillenen "kişnişli kolye" modelini sadece 5 usta yapabiliyor. Peki, bu kadim zanaat nasıl yok olma tehlikesiyle karşı karşıya? Geleceği için ne gibi önlemler alınmalı?

Tescilli Altın Modeli Kişnişli Kolye Üretimi Krizle Karşı Karşıya
07-12-2024 17:30
DİYARBAKIR

Asırlık El Sanatı ve Tescil Edilen Değer

Diyarbakır, altın işçiliğiyle ünlü bir kent olmasının yanı sıra, yüzyıllardır süregelen kadim bir gelenek olan kişnişli kolye üretimiyle de tanınmaktadır. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen bu model, şehirdeki el işçiliği ustalarının ellerinde hayat buluyor. Ancak son yıllarda, bu önemli zanaatın yaşatılması için büyük bir tehlike söz konusu. Şu an bu geleneksel ürünü elle üreten yalnızca 5 usta kaldı ve bu ustaların çoğu da emekli olmaya yaklaşıyor. Peki, kişnişli kolyenin üretimi neden bu kadar az sayıda ustayla yapılabiliyor?

Ustanın Dilinden Kişnişli Kolye Üretimi

Altın işleme ustası Ercan Eryavuz, 35 yılı aşkın bir süredir Diyarbakır'da kişnişli kolye üretimiyle ilgileniyor. Eryavuz, bu geleneksel ürünün sadece elle yapılabildiğini ve her bir kolyenin 700 parçadan oluştuğunu belirtiyor. “Bir sıra kolyenin yapılması 2 günü buluyor ve 3-5 bin parçaya kadar ulaşabilen modeller mevcut” diyen Eryavuz, aynı zamanda fabrikasyon yöntemlerle de üretim yapıldığını fakat el işçiliğinin yerini hiçbir şeyin tutamayacağını vurguluyor. Diyarbakır’daki tescilli kişnişli kolye üretiminin geçmişi Ermeni ve Süryani kültürlerine kadar uzanıyor. Bu el işçiliği, bir anlamda kültürel mirası da yansıtan bir ürün haline gelmiş durumda.

Zanaatın Geleceği Tehlikede

Ancak, Diyarbakır’da bu kadim zanaatın yaşatılması büyük bir tehdit altına girmiş durumda. Eryavuz, çırak yetiştirme konusunda yaşanan zorluklardan söz ediyor: “Aileler, çocuklarının bu mesleği yapmalarını istemiyorlar çünkü bu işten bekledikleri gelir düşük görünüyor” diyor. Ayrıca, yeni neslin bu zanaate ilgi göstermemesi ve kalifiye eleman sıkıntısı, kişnişli kolye üretiminin geleceği için ciddi bir sorun teşkil ediyor. Eğer bu meslek yeterli ilgiyi ve desteği görmezse, bu geleneksel sanat dalı yok olma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Peki, bu kültürel mirası geleceğe taşımak için hangi adımlar atılabilir?

Üretim Maliyetleri ve Tescil Sonrası Artan Farkındalık

Altın işçiliği ustası Eryavuz, kişnişli kolyenin yapım sürecini anlatırken, ürünün hem maliyetli hem de zahmetli olduğunu belirtiyor. Bir tek sıra kolyenin yapımının yaklaşık 2 gün sürdüğünü ve fiyatının ortalama 22 bin TL civarında olduğunu ifade ediyor. Ürün, kolye, küpe ve diğer takılarla birlikte 110 bin TL'ye kadar çıkabiliyor. Tescil edilmesinin ardından daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini belirten Eryavuz, bu el işçiliği takıların ve diğer el yapımı altın ürünlerinin değerini artırmak ve daha fazla kişi tarafından tanınmasını sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Peki, bu değerli ürünlerin ticaretine daha fazla ilgi gösterilebilir mi?

Çıraklık ve Ustalık Arasındaki İnce Çizgi

Geleceğin ustaları olarak yetişen çıraklar, bu zanaatı devam ettirmek için büyük bir tutkuya sahip. 18 yaşındaki kalfa Kadir Özdemir, 11 yıldır bu zanaatın içinde. “İlk yıllarda çıraklık yaptım, sonra ustalık yoluna girdim” diyen Özdemir, şu anda ustasıyla birlikte baskıları birleştiriyor ve bunları kolyelere takarak ürünleri tamamlıyor. Özdemir, gelecekte kendi ustalarına örnek olmayı ve öğrendiklerini yeni çıraklara öğretmeyi hedefliyor. Peki, bu yeni nesil ustaların yetişmesi için ne gibi adımlar atılmalı?

Mesleğin Geleceği İçin Çözüm Arayışı

Bu kadim zanaatın yaşaması için çözüm arayışları devam ediyor. Eryavuz, çırak yetiştirmek adına daha fazla teşvik ve eğitim verilmesi gerektiğini vurguluyor. Ancak bu, sadece ustaların değil, aynı zamanda ailelerin de desteğini gerektiriyor. Diyarbakır’ın tarihi altın işçiliği, gelecek nesillere aktarılabilirse, hem ekonomik hem de kültürel bir değer olarak varlığını sürdürebilir. Bu mirası korumak için devletin, özel sektörün ve yerel yönetimlerin iş birliği yapması büyük önem taşıyor.

Ercan Eryavuz: "Bu zanaatın ölmesini istemiyoruz, bu kadim mirası gelecek nesillere aktarmak için elimizden geleni yapıyoruz."İHA

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER