Din eğitimi, toplum olarak değer verdiğimiz önemli bir husustur. Toplumda yaşayan bireylerin manevi ve ahlaki bir şekilde yetişmeleri toplumun huzur, güven ve saadetine vesile olan konulardandır.
Uzun bir eğitim ve öğretim yılı sonunda çocuklarımız yaz tatiline girdiler. Bu tatil zaman diliminde ailecek, çocuklarımızın dinlenmeleri, sosyal, kültürel ve sportif açıdan gelişimlerini desteklemek için çeşitli etkinlikler ve programlardan oluşan tatil programları plandık. Tabi ki, planlanan söz konusu programların yanında evlatlarımızın din eğitimine destek sağlayacak Kur’an kursu programının da eklemeyi unutmamak gerekir. Tatilin, vaktin boş ve faydasız şeylerle doldurmak anlamına gelmediği ve sosyal, kültürel, sportif ve aynı zamanda din eğitimi açısından kişisel gelişim için önemli bir zaman dilimi olduğunun bilincine anne ve baba olarak sahip olunmalıdır. Ayrıca Allah (c.c.)’ın bir nimeti ve emaneti olan çocuklarımızın da bu idrak ile yetişmeleri için gayret sarf etmelidir.
Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan ve il ve ilçe müftülüklerince camilerde ve Kur’an kurslarında, yaz tatilinde çocuklarımızın din eğitimine katkı sağlayacak “Yaz Kur’an Kursları” adı altında din eğitimi programı düzenlenmektedir. Çocuklarımızın bu eğitim programından faydalanmaları için onların camii ve Kur’an kurslarına yönlendirip katılım sağlanmalarını için gerekli desteğin verilmesi uygun bir davranış olacaktır.
Yaz Kur’an kursları çocuklarımızın din eğitimine katkı sağlandığı gibi sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler ile yaz tatilini güzel bir şekilde geçirme imkanı sunmaktadır. Çocuklarımız ve gençlerimiz yarınki toplumun sahipleridir. Yarınki ailelerde anne, baba, abi ve abla olacak bireylerdir. İslam ve imanla yoğrulmuş toplumumuzun söz konusu vasfını devam etmesi için toplumda yer edinen genç bireylerin de milli, manevi ve ahlaki olarak kendisini yetiştirmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle yaz Kur’an kurslarının, çocuklarımızın manevi ve ahlaki eğitimlerine katkı sağlayacak bir fırsat bilip ona göre değerlendirilmesi hayırlı bir davranış olacaktır.
Sosyal çevre, bireyin sosyal, kültürel ve dini duygularının gelişimi ve değişimini sağlayan faktörlerden biridir. İnsan, çevresini tanıdıktan sonra çeşitli açılardan kendi kişilik gelişimini oluşturmaktadır. Kişilik gelişiminde yer edinen hususlardandır birisi de dini algı ve duygularıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) sosyal çevrenin, çocukların dini inanç ve duygularının oluşması ve gelişmesine etki ettiği hususunda şöyle buyurmaktadır “Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.” (Buhârî, cenâiz 92; Ebû Dâvut, sünne 17; Tirmizî, kader 5) Bu sebeple çocuklarımızın İslâmî bir inanç ve bilinç elde etmesi için dinimizin eğitiminin verildiği yaz Kur’an kurslarına onları yönlendirmek Müslüman bireyler olarak yerine getirmemiz gereken önemli bir salih ameldir.
Anne ve baba, çocuklarının mutlu, huzurlu ve güvenli bir hayata ve geleceğe sahip olmaları için onlara maddi olarak miras bırakmaktadırlar. Dinimiz, ebeveynin, çocuklarına imkanları dahilinde maddi değeri olan miras olan şeyleri bırakmalarını ifade etmiştir. Bunun yanında çocuklara bırakılacak en hayırlı bağışın ise manevi ve ahlaki hususlar olduğunu söylemiştir. Nitekim bu hususta Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyrulmaktadır “Hiçbir anne-baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.” (Tirmizî, Birr, 33)
Dinimiz, ebeveynin dünya hayatında hayırlı ve muttaki aile fertlerinin olması için dua edip gerekli tedbirleri almasını ve vefat ettikten sonra kendilerine dua edecek salih evlat bırakmasınının hayırlı bir davranış olacağını ifade etmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.) insanoğlu öldüğü zaman, üç şey hariç, onun amel sevap defterinin kapanacağını ancak manevi ve ahlaki terbiye almış salih bir evladın kişinin sevap defterini açık bırakacak hususlardan birisi olduğu hususunda şöyle buyurmaktadır “İnsanoğlu öldüğü zaman, bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden salih bir evlat.” (Müslim, Vasiyyet 14) Çocuklarımızın salih ve hayırlı birer evlat olmaları ve manevi ve ahlaki kişiliklerinin gelişimi için din eğitimine önem verilmesidir. Bu sebeple söz konusu din eğitiminin çocuklarımıza verildiği ve onların hayırlı ve salih bir evlat olma yolunun öğretildiği yaz Kur’an kurslarına yönlendirilmesi iyi bir davranış olacaktır.
Anne ve baba çocuklarının ilk terbiyecileri ve sorumlularıdır. Çocuğun dini, sosyal ve kültürel kişilik gelişimlerini şekillenmesinde rol oynamaları açısından etkili konumdadırlar. Bundan dolayı ebeynin rol modelliklerinin farkında olup ona göre çocuklarını yetiştirmelidirler. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) ebeynin çocuklarına yönelik sorumluluklarını şöyle ifade etmektedir “Hepiniz çobansınız ve hepiniz elinizin altındakilerden sorumlusunuz. Yönetici bir çobandır. Erkek, aile halkının çobanıdır. Kadın, kocasının evi ve çocukları için çobandır. Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlık yaptıklarınızdan sorumlusunuz.” (Buhari, Nikah, 91)
Netice olarak din eğitimi önemli bir konu olup çocuklarımızın manevi ve ahlaki gelişimi için söz konusu eğitimi almaları gerekmektedir. Günde üç saat haftada beş gün sürecek olan yaz Kur’an kurslarının, evlatlarımızın din eğitimlerine katkı sağlanması, manevi ve ahlaki açıdan kişilik kazanmaları için bu yaz eğitim seferberliğini bir fırsat bilinmektedir.
Rabbim, milli, manevi ve ahlaki açıdan yetişmiş ve bizim için göz aydınlığı olacak çocuklar yetiştirmeyi bizlere nasip eylesin!
Yaz Kur’an kurslarımız hayırlı olsun.
Cumamız Mübarek Olsun
