Faizin toplumsal gelişmeye katkısı olmuş olsaydı Allah ’tarafından Müslümanlara faiz işlemleri yasaklanmazdı. Faiz: Bir avuç azınlık tarafından çoğunluğu sömürme aracıdır. Allah hiçbir kulunu tahakküm altında yaşamasına rıza göstermez. Bunu faiz konusunu ısrarla ayetlerle yasaklanmasının nedeni kullarını haksızlığa, zulme uğramadan yaşamlarını sürdürme istediğindendir. Faiz döngüsü kısır bir döngüdür. Birkaç zengini zengin eder diğer taraftan çoğunluğunun emeğini sömüren ve o insanların emeklerini modern bir şekilde çalan onların sırtında para kazanan birkaç para babaların isteği doğrultusunda kurulmuş bir sömürü düzenidir.
Bir toplumun faiz sisteminin çarkları arasından ezilmeden kurtulabilmesi için toplumun tüm bireylerin bu konunun bilincinden olmaları gerekmektedir. Bir bütün parçaladığı zaman bütünlük fonksiyonunu kayıp eder. Faizsiz sistemin oturtulması için her şeyden insanları köleleştirilmiş bu sistemin çarklarından önce kurtarılmalıdır. Bununda gerçekleştirilmesi için bu konuda radikal kararları alacak güçlü ve o kadarda inanmış bir devlet kadrosuyla ancak mümkün olacaktır. Faizi, yolsuzluğu, israfı sıfırlayarak bunun tersi tasarruf, yatırım ve istihdama ağırlık vererek gelir dağılımını geniş tabana yaymasını sağlayacak bir sitemi uygulamaya koydukları zaman, düşük enflasyon ekonomik kriz yerine ekonomik refah ve piyasa güveni sağlanmış olacaktır.
Bugün yüksek faiz politikasıyla, karşılıksız basılan paralar yatırım ve istihdam sıfıra çekerken, enflasyon ve pahalılık, boğazına kadar toprağa gömülmüş insanın çektiği acıyı bugün insanlarımız bu pahalıktan o acıyı hissetmektedirler. Diğer taraftan faiz lobileri, faiz sitemi daha geniş ülkelere yayma çabasındadırlar. Bu düzen insanların emeğinin ancak beşte birine sahip olabilmektedir, diğerleri rant ve faize gitmektedir. İşte geniş kitleler bunların bilincinde olduğu zaman ve buna karşı bir mücadele verirlerse belki bu faiz ve kapitalizmin kıskancından kurtulma şansları olabilecektir. O zaman daha az emek daha çok kazanç elde edebiliriz. Belki o zaman insanca yaşama standardına kavuşabiliriz. Bugün bir kişi trilyonları bir yıl içinde harcarken toplumun geniş kesimi ise fizyolojik ihtiyacını karşılayabilecek maddi güce sahip değildir. İşte insanlık bu çağın firavunlarıyla amansız mücadele yapmaları gerekmektedir. Bu parayla dünyayı kontrol altından tutan bu canavarlar, dünya üzerinde meydana gelen tüm zulümlerin müsebbipleridirler.
Onlar faizle paralarına para katarken, geniş halk kitlelerine yük üzerine yük bindirilmektedirler.
Bu köle düzeninde güç kimdeyse hakta ondandır. Bu batıl olan bir sistemin sonucudur. Bugün Türkiye siyaseti taklitçi bir anlayış ve zihniyete sahip olduğundan bir türlü ekonomiyi toparlayamıyoruz. Neden çünkü izlenen ekonomi model fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapan bir model olmaktadır. Bu da; haksız uygulamalarla dolu bir ekonomik model olarak toplumun karşısına çıkmaktadır.
Reisin söylediği düşük faiz yalnız değil bunun la beraber israfı, yolsuzluğu engellenecek, tasarruf ve yatırıma ağırlık verilecek bir sistem hayata geçirilmiş olsalardı bugünkü sıkıntılarında biteceğine ümit edilebilirdik. Yatırımda geniş tabana yayılarak enflasyonun düşmesini sağlayacak istihdamı artırarak ekonomik refahı getirecekti. Zaten merhum Prof. Dr. Erbakan hocamızın dediği gibi muhalefet zaten taklitçi bir anlayışa sahiptir. Onun için onların gidişatından millet bir ümit beklemiyor. Muhalefet aktif, üretken ve denetim görevini hakkıyla yapmış olsaydı çok şeyler değişebilirdi.