KUR’AN-I KERİM’İ OKUMAK, TANIMAK VE ANLAMAK

Mahmut Yıldızbaş
Mahmut Yıldızbaş

MY.BAŞ2163

KUR’AN-I KERİM’İ OKUMAK, TANIMAK VE ANLAMAK
02-01-2021

GÖNÜL SOHBETİ

“Sözlerin en güzeli Allah’ın (c.c.) kitabıdır. Yolların en doğrusu Muhammed’in (s.a.s.) yoludur.”

(Buhari, Edeb 70; İ’tisam, 2; Müslim, Cum’a, 43)

Allah (c.c.), rahmetinin bir tecellisi olarak, insanlığın doğru yolu bulması, bozulan inancın düzelmesi, güzel ahlakın insanlığın hayatına yerleşmesi, asli şekliyle ibadetin öğretilmesi, iman ve ihsana dayalı sosyal bir yaşamın oluşması, helal ve haram duyarlılığının inşa edilmesi, dünyada ve ahirette insana, özellikle de mümine faydalı olacak hususlardan bilgi verilmesi için Kur’an-ı Kerim’i indirmiştir.

Peygamber efendimiz (s.a.s.) veda hutbesinde, sahip çıkılması için ümmetine emanet olarak bıraktığı iki husustan ilki Allah’ın (c.c.) kelamı Kur’an-ı Kerim’dir. Bu emanete gereken değerin verilmesi, O’nun içindeki hakikatleri ve evrensel mesajını öğrenip insanlığa ulaştırmak hayırlı bir amel olduğu ifade etmiştir. Peygamber efendimiz (s.a.s.) bu hayırlı ameli değerini şöyle ifade etmektedir: “Sizin en hayırlınız Kur’an-ı Kerim’i öğrenen ve öğretendir.” (Buhârî, Fedâilu’l-Kur’ân, 21)

İslâm âlimleri tarafından, bakış açılarına göre Kur’an-ı Kerim’in birçok farklı tanımı yapılmıştır. Fakat genel olarak kabul görülmüş Kur’an-ı Kerim’in tanımı şöyle yapılmıştır: “Allah (c.c.) tarafından, Cebrâîl vasıtasıyla mahiyeti bilinmeyen bir şekilde 610 yılında Kadir gecesinde Nur dağında Hira mağarasında âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimize (s.a.s.) Kur’an-ı Kerim indirilmeye başlanılan, Mushaflarda yazılı olan, tevatürle nakledilen, okunmasıyla ibadet edilen ve sevap kazanılan, 6.236 ayet ve 114 sûreden oluşan, Fatiha sûresiyle başlayıp Nâs sûresiyle biten, başkalarının benzerini getirmekten âciz kaldığı Arapça mûciz bir kelâm ve hayat kitabıdır.” (Dini Kavramlar Sözlüğü, Sh. 386, DİB Yay., Ankara, 2006)

Hayat kitabı olan Kur’an-ı Kerim’i Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de nasıl tanıttığı önemli bir husustur. Örneklem olması hususunda birkaç misal ile şöyle ifade edebiliriz;

Kur’an-ı Kerim, Allah (c.c.) tarafından indirilmiş, içinde hiçbir çelişki ve şüphe bulunmayan ve Allah’ın (c.c.) korunması altında olan mübarek kitaptır. Nitekim bu konuda Allah şöyle buyurmaktadır: “Biz O’nu (Kur’an-ı Kerim’i) Kadir gecesinde indirdik.” (Kadr, 97/1); “Şüphe yok ki, Kur’an’ı sana elbette biz indirdik biz.” (İnsân,77/23); “Bu kitap, kendisinde hiç şüphe yoktur.” (Bakara, 2/2); “Hâlâ Kur’an’ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer O (Kur’an), Allah’tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.” (Nisâ, 4/82); “Şüphesiz o zikri (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.” (Hicr, 15/9)

Kur’an-ı Kerim, muttaki, Allah’a (c.c.) karşı gelmekten sakınan, sorumluluk bilincine ve helal ve haram duyarlılığına sahip olan müminlere bir rehberdir. Allah (c.c.) bu hususu şöyle ifade etmektedir: “(Bu kitap), muttakiler (sorumluluk sahibi, sakınanlar) için rehberdir.” (Bakara, 2/2)

Kur’an-ı Kerim, mümin gönüllere şifa ve rahmettir. Allah (c.c.) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır.” (İsrâ, 17/82)

Kur’an-ı Kerim insanlar için bir hidayet kaynağı, hak ile batılı birbirinden ayıran ve doğru yola ileten bir kitaptır. Allah (c.c.) bu hususta şöyle buyurmaktadır: “(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır.” (Bakara, 2/185);“O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kulu Muhammed’e apaçık âyetler indirendir. Şüphesiz Allah, size karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.” (Hadîd 57, /9)

Kur’an-ı Kerim, üzerinde düşünülmesi ve kendisinden öğüt alınması için indirilmiştir. Nitekim Allah (c.c.) bu hakikati şöyle ifade etmektedir: “Bu Kur’an, ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.” (Sâd, 38/29)

Kur’an-ı Kerim, insanların uyarılması için inmiştir. Bu konuda Allah (c.c.) şöyle ifade etmektedir: “(Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kafirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik.” (Yâsîn, 36/70

Kur’an-ı Kerim’in lafzını okumak sevap ve güzel bir ameldir. O’nun anlamının düşünülerek okunulması istifade edilmesi ve hayat kitabı olması açısından takip edilmesi ve önem verilmesi gereken bir durumdur. Allah (c.c.) bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku.” (Müzzemmil, 73/4); “Biz Kur’an’ı, insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet ayırdık ve onu peyderpey indirdik.” (İsrâ, 17/106)

Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajını insanlığa ulaştırılması ancak O’nun tanınması, bilinmesi ve hayata yansımasıyla mümkün olmaktadır. Bundan dolayı Kur’an-ı Kerim’in müminlere maddi ve manevi açıdan faydalı olması için “Kur’an Nedir, Nasıl Bir Kitaptır, Sorunlara Nasıl Çözümler Sunmaktadır?” gibi sorularla tanınması gerekmektedir. Bundan dolayıdır ki, İslam kültür, medeniyet ve ilim tarihinde İslam âlimleri tarafından Kur’an-ı Kerim’in tanıtılması ve evrensel mesajlarının insanlığın idrakine sunulması için birçok tefsir yazılmış, makale ve kitap kaleme alınmıştır. Günümüz Müslümanlarının, bu çalışmaları örnek alıp kerim kitap olan Kur’an-ı Kerim’in insanlığın idrakine sunabilmesi için gereken gayreti göstermesi uygun bir davranış olacaktır.

Netice olarak, Kur’an-ı Kerim, okunmak, anlaşılmak, tefekkür etmek ve yaşanmak için indirilmiştir. Bu özellikleri muhteva eden bir anlayış ile Kur’an-ı Kerim’e yaklaşıldığı zaman kişiye ve mümine fayda verecektir. Biz Müslümanlara düşen görev, Peygamber efendimizin (s.a.s.) bize emanet olarak bıraktığı vahyin mesajını anlamak, yaşamak ve insanlığın idrakine sunmak için çalışma ve gayret içinde olmaktır. Şunu unutmamız gerekir ki; biz Aziz olan Kur’an-ı Kerim’e sahip çıktığımız kadar izzet sahibi oluruz, Kerim olan Kur’an-ı Kerim’e değer verdiğimiz kadar değer görürüz.

Rabbim, Kur’an-ı Kerim’i okumayı, anlamayı, yaşamayı ve insanlığın idrakine sunmayı bizlere nasip eylesin!

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?