Tepeden tırnağa kadar CHP’li olanları CHP’den dışlamak

Ali Lale
Ali Lale
Tepeden tırnağa kadar CHP’li olanları CHP’den dışlamak
04-07-2020

Bugün gazeteleri gözden geçirirken bir yazar kardeşimizin bir yazısını okudum. Okumaz olaydım. Kanım dondu. CHP’yi her platformda savunan, doğru ve yanlışını destekleyen CHP’nin her harcında alın terini dökmüş, gönül bağıyla bağlanmış, ruhuna işlemiş bir CHP’linin görüşünü almadan, Partiye verdiği emekten dolayı onların onayını alma gereğini duymayan ve kongreye davet etmeyenler onlara kurşun sıkmış gibi acı ve keder verecektir. Hayatı siyasetle yoğurmuş bir insanı, birden siyasetten koparmak, İdam sehpasında ki kişinin ipini çekmek demektir. Bir siyasetçi sıhhati yerindeyse 65 yaşına gelmiş insan; daha tecrübeli, daha birikimli, oyunlara aldanmayacak bir siyasi tecrübesi ve deneyimli bir insandır, bir değerdir. Yeni siyasetçileri eğitecek birikim ve tecrübeye sahiptir. Bunlar; yeni siyasetçilere ve partiye fayda sağlayacaklardır. Bunları kongreye davet etmemek onlara ve partiye yapılacak en büyük kötülüktür.

Ayrıca bir insanın isteği dışında ona yaptırımda bulunma gibi bir davranışın içine girmek, diktatörlerin ve zorbaların yaptığı bir iştir. Türkiye demokrasisine de bir lekedir. Ben bunları niye söylüyorum. Ben CHP’li değilim açık söylüyorum. Ama benim de bir siyasi görüşüm vardır. Bu siyasi görüşüm siyasi arenada vücut bulmadığı halde, biri beni bu görüşten olmadığımı veya beni uzaklaştırma çabasında bulunduğu zaman; bence bana en büyük kötülüğü yapmış olur. Bana yapılanı kabul etmediği gibi başkasına yapılanın da hoşumuza gitmeyecektir. Çünkü bu konuyla ilgili hadisi Şerife kulak verelim. HZ. Muhammed (SAV) Şöyle buyurmuş.” Size yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına da istemeyin” Bu erdemliğin, insanlığın zirve yaptığı uygulamalardan bir damladır. İnsanlığa bir çağrı olduğu gibi ruhlara da bir ilaçtır.

Kısacası Antidemokratik uygulama yerine demokratik uygulamalarla siyasi toplulukların birbirine örnek olması isteğimizdir. Türkiye’nin geleceği, hukukun üstünlüğünü ve demokrasi merkezli bir yönetimin ülkemizde vücut bulması için söylemde değil, uygulamayla ancak bir mesafe alacağına dair inancım tamdır. Anti demokratik uygulamaları demokrasinin kucağında oturtmaya çalışmak kimsenin haddi olmadığı gibi insan fıtratına da ters düşmektedir. Bu tür uygulamaların diğer örgütlerde de yansımaması için, herkesin karşı çıkması gerekir diye düşünüyorum. Yarınlarımızın daha iyi olması, Türkiye daha medeni daha yaşanabilecek bir ülke olması için herkes elini taşın altına koymak zorundadır. “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” Bu deyimde ki yanlışa düşmeden, milletimiz için ülkemizin daha iyisini istemek zorundayız. Biz kendimizi sürekli yenilemezsek başkasının kuklası ve mandası oluruz.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?