USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BİR MERMİYE BİR KİTAP; BİR ŞARJÖRE BİR FİDAN

29-12-2023

Hayattaki en önemli süreçlerden biri olan evlilik sürecinde alışmış olduğumuz yaşamı bırakıp bir başka hayata geçiş yaparız. Aileler heyecanla, neşeyle hazırlıklara başlar. Bölgenin kültürel, ailenin sosyo-ekonomik yapısına göre düğün merasimleri farklılık gösterir. İnsanlar kökeninde yaşadığı, öğrendiği gelenek ve görenekleri üzerine katarak çocuklarına aktarır ve düğün törenlerini organize ederler.

Keyifle, neşeyle başlayan bu özel günler bir anda anlamsız bir sebepten üzüntüye dönüp gülen insanların mutluluktan gözyaşlarına boğulmasına neden olur. Güzel hayallerle başlayan merasimler ayrılıklara dönüşür; kan ve gözyaşıyla son bulur. Düğünde huzursuzluk yaratıp kendi aralarında kavga çıkaran guruplar ya da zevke gelip anlamsızca havaya ateş açanlar genelde iki tarafın aileleri ve arkadaşları olur. Tartışma ve kavgalar bazen çiftleri fazlasıyla etkiler evlilik sürecinde zaman zaman aynı mevzular devam eder ve bir ömür dinmeyen huzursuzluklar yaşanır. Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da olayların temel sebebi eğitimsizliktir. Yaşadıkları coğrafyanın alt yapısı ve kültürüne göre kişi düğünde havaya ateş açmayı erkekliğin gerekliliği paranın gücü, simgesi olduğu sanıyor. En çok mermiyi şuursuzca havaya gönderen en güçlü sayılmaktadır. Tabi magandalık havaya ateş açmakla bitmiyor; havai fişek ve benzeri ateşli, ses çıkaran ve tehlike yaratan maddelerin bilinçsizce kullanılması, araçlarla trafiğin kapatılması, araç camından havaya silahların ateşlenmesi, mahalle aralarında yapılan düğünlerin mahalle halkının hakkına tecavüz ederek geç saate kadar gürültülü bir şekilde devam etmesi gibi sayabileceğimiz birçok olumsuzluklar yaşanıyor. Yapılan tüm bu davranışlar toplumsal huzursuzluk yaratıyor, küçük ve ergen çocuklara emsal teşkil ediyor özendirici oluyor. Çocukların bilinçaltına yerleşiyor bir an önce büyüyüp silah kullanma arzusu yoğunlaşıyor.

Aslında işin özü insanların zayıf yönlerini kapatmak için silahla güç gösterisi yapıp ego tatminine gitmesi ve zamanla saplantı haline gelmesidir. Kişi zayıf noktalarını kendine itiraf edip özeleştiri yapmadığı için egosunu tatmin etmek amacıyla arayışlara girmektedir. Ben güçlüyüm, param var, delikanlı adamım mesajını çevresindekilere vermek için silahı kendine çözüm olarak görmektedir. Eğlendiklerini sanarak kendini tatmin etmeye kalkan magandaların başkalarının yaşam hakkını ellerinden almaya, onca gözü yaşlı hayatı kararmış insanlar bırakmaya ne hakları var?

Silahlar düğün sünnet vs. özel günlerde insanları öldürün, zayıf noktanızı gücünüzü boşaltılan şarjörle ölçün tavan yapan egonuzu tatmin edin diye üretilmedi. Varlığınızı gücünüzü kanıtlamak için mermileri şuursuzca havaya bırakacağınıza delikanlılığınızı iyi güzel faydalı işlerle kanıtlayın. Duyarlı ve mantıklı olun, egonuza yenilmeyin. Sayenizde düğünler katliama dönmesin. Madem liderliği önderliği seviyorsunuz yaz dönemi düğün dönemiyken hemen başlayın. Misafirlerinize söyleyin düğünlere gelirken silah getirmesinler. Düğün evinin olduğu evin kapısına bir kutu konulsun silahı olan herkes bir mermi yerine kutuya bir kitap atsın. Toplanan kitaplar mahallenin, köyün okuluna bağışlansın ya da şarjör yerine bir fidan alınsın bir can toprağın altına anlamsızca gömüleceğine bir fidan gömülsün kanla sulanmış topraklara insanlığa yüzyıllarca fayda sağlasın.

Bölgelerde liderim, aşiretim, önderim diyenlerin bu girişimlere öncülük etmesi gerekiyor. Öncelikle kendileri bu işe son verip çevrelerindeki insanları silah bırakmaya yönlendirmeleri, bunca acıdan, kan,  gözyaşından sonra silahla bir yere varamayacaklarını anlamış olup halka örnek teşkil etmeleri gerekiyor.

Düğün evini, bayram yerini yas evine dönüştürmeyin. Acı dolu ağıtlar yakmayın, yurdum türküleri söyleyin keyifle zevkle. Gencecik hayatları egolarınız uğruna söndürmeyin. Dikin fidanları fidanlar dönüşsün ormana alın elinize kitapları oturun ağaç gölgesine sevgi, barış huzur hâkim olsun.

 Haydi! Şimdi uzatın elinizi belinde silah taşıyanlara, çevirin rotanızı huzura, şefkate, sevgiye…

Dönüşsün bir mermi bir kitaba bir şarjör bir fidana…

Daha ne olsun!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?