Öncelikle son söyleyeceğim sözü ilk başta söylemek isterim. Halkın iradesiyle seçilenlerin yetkisinin ellerinden alınarak Kayyum atanmasına şiddetle karşıyım. Çünkü haksız ve hukuksuz olarak uygulanan bu adaletsiz uygulama her şeyden önce halkın iradesinin elinden alınarak o halkı yok saymaktır.
Seçilen birinin sebepsiz bir yere görevden alınması söz konusu olunca, bu durum kendisine oy veren seçmeni çok üzer ve sisteme karşı güvenini de tamamıyla sarsar. Zannedersem bu durum siyasi düşüncesi ne olursa olsun kendilerine uygulanması halinde herkes için geçerli bir duygudur.
Kaldı ki belediye başkanlarının adaylık süresince bir takım belgeler istenmektedir. Bunlardan biri de sabıka kaydıdır.
Aylarca devam eden bu süreç içerisinde adaylar hakkında herhangi bir işlem yapılmazken, seçildikten sonra, yıllar önce "sabıkası var, mahkemesi devam ediyor" diye başkanlığının düşürülmesi ne etiktir ne de hukuki...
Ayrıca belediye başkanlarının düşürülmesi halinde, belediye kanununun ilgili maddesince yerine belediye meclis üyelerinden başkan seçilmesi yasal bir hak olup, yerine Kayyum atanması hukuki bir davranış değildir.
Biliyorsunuz belediyeler kanunla kurulmuş, kamu kuruluşlarından biridir.
Kayyum ise seçilmiş kurumlara değil, usulsüzlük yapılan özel kurumlara, şirketlere, devletin el koyduktan sonra atadığı yöneticidir.
Dolayısıyla kayyumun görevi şirket ya da kuruluşu yönetmek, suç unsuru mahkeme kararı ile sabit olana kadar şirketi idare etmektir.
Bu nedenle seçilme yeterliğine hayız olan ve halkın oyuyla seçilen belediye başkanları üzerinde demokles'in kılıcı gibi duran Kayyum sistemine son verilmelidir.