2023 seçimlerine doğru ilerlerken, muhalefet partilerinin tutumu ve politikaları merak konusu olmaya devam ediyor. Geçmiş dönemlerdeki ittifaklar ve aday belirleme süreçleri, ne yazık ki halkın gerçek sorunlarına odaklanma noktasında yetersiz kaldılar. Oysaki Türkiye'nin ihtiyacı olan şey kişisel hesaplar ve güç mücadeleleri değil; piyasa istikrarı, hukukun üstünlüğü, adalet, ekonomik kalkınma ve tarım politikalarının etkinleştirilmesidir.
Muhalefet, halkın güvenini kazanmak için somut ekonomi politikaları oluşturmalı ve bunları açık bir şekilde halka sunmalıdır. Bu politikaları hazırlayacak, detaylandıracak ve halkın anlayabileceği bir dille anlatacak bir ekip oluşturulmalıdır. Gelecek vaatlerinin arkasında durulmalı, sadece oy alma amaçlı taktiklerle değil, gerçekçi ve uygulanabilir projelerle halkın karşısına çıkılmalıdır.
Tarım politikası, eğitim politikası ve ekonomik politikalar gibi temel konularda iktidarın politikalarına alternatif, daha iyi ve daha etkili çözümler sunulmalıdır. Aynı zamanda siyaset ahlakı üzerine de odaklanılmalıdır. Siyasetçiler verdiği sözlerin arkasında durmalı ve kandırmaca taktikler yerine samimi bir şekilde halkın refahını öncelemelidir.
Ancak muhalefetin değişim talepleri sadece koltuk değişimiyle sınırlı olmamalıdır. Siyasi ahlakın geliştiği, temel değerlere bağlı bir siyaset anlayışının benimsenmesi Türk siyasetine, milletine ve ülkesinin vazgeçilmez temel faktörlerindendir. Siyasetçilerin idealleri olmalı ve halka verecekleri güveni sağlamak için dürüst ve şeffaf davranmalıdırlar.
Muhalefetin görevi, sadece eleştiri yapmak veya hükümetin her politikasını reddetmek değildir. Gerçekçi ve etkili bir muhalefet, iktidarın hatalarını dile getirirken aynı zamanda alternatif çözümler sunmalıdır. Ülkenin sorunlarına karşı çözüm üretmek için yapılan eleştiriler, yapıcı bir şekilde ele alınmalı ve çözüm odaklı siyaset benimsenmelidir.
Bugün Türkiye ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor, piyasalarda belirsizlik hakim ve halkın refahı tehdit altındadır. Muhalefet, bu sorunları çözmek için vaatler sunarken samimi olmalı ve halkın güvenini kazanmalıdır. Koltuk kavgaları ve kişisel hesaplaşmalar yerine, ülkenin geleceğine odaklanarak, halkın gerçek ihtiyaçlarını gözeten politikalar geliştirmelidir.
Sonuç olarak, Türkiye'nin huzur ve refah içinde ilerlemesi için hem iktidarın hem de muhalefetin siyasi ahlaka sahip olması gerekmektedir. Temel değerlere bağlılık, dürüstlük ve samimiyet, siyasetin kalitesini yükseltecek ve halkın güvenini kazanacaktır. Türk siyasetinin dirilişe geçmesi için herkesin sorumluluk alması ve gerçekçi adımlar atması gerekmektedir.
Bugün iktidarın ekonomik politikalarında ki yükün en ağırı ve kemer sıkma politikasını fakir fukaranın sırtına yüklemiştir. Bugüne kadar, belediyelerde ve bakanlıklardaki israf ve araç kiralama yarışı başını almış gitmiştir. Türk parasının koruma kanunuyla fakir ve sabit gelirlerden alınarak zenginin, servetine servet katmasını sağlamıştır. Halkın güvendiği ve tekrar iktidara taşıdığı hükümetin; lüks içinde bürokrasiyi yaşatmak ve zengini daha zengin yapmak, politikaları üretmek için değil. Ekonomide üretimi sağlayacak, kaynak arayışına girilmesi gerekmektedir.
Kaynakta; Belediyelerin ve Bakanlıkların acilen tasarrufa gidilmesi, yolsuzlukla mücadele yapılmasıyla, ekonomiye canlılık getirilecek ve finansman ihtiyacı karşılayacaktır. Bu politika uygulandığı Zaman, Türkiye deki ekonomi sıkıntılar ilerde sona erecektir Belediyelerin işlerinin görünmesi için her personele araba tahsisi gerekmez, Bakanlıklarda da araba furyası ve lüks yaşamla bu ekonomi düzelemez.
Bu durumu çok iyi ifade eden bir atasözümüz vardır. “Hazıra dağ dayanmaz. “ Bu konuda da yanı tasarruf konusu Kuran ve hadislerde de detaylı bir şekilde işlenmiştir. Eğer biz kemer sıkmayı yukarıdan aşağıya ve gelire göre ve bir program dâhilinde yapma iradesini gösterirseniz bu iş çözüme kavuşacaktır.
Türkiye’ye istikrara kavuşur ve yaşanabilecek bir ülke haline gelir. Aksi takdirde bu muhalefetle ve bu iktidarın değişmeyen lüks merakıyla hiçbir zaman ekonomi düzelmeyecektir. Bu ülke hepimizindir. Eğer insanlarımız yarından emin ve güven içinde olursa, bu bizim için yeterlidir. İnşallah yarınlar daha iyi olacaktır. Tabi ki biz mevcut durumumuzu değiştirdiğimiz zaman. Güzel Türkiye ve halkı için yazı kaleme alınmıştır.